Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de depremin meydana geldiği kuşaklarda bulunan yerleşim merkezlerinde, depreme neden olan kırıkların (fayların) yaşam üzerindeki etkileri çok belirgindir. Kırık hatları boyunca olusan çöküntü alanları tarihsel devirler boyunca verimli ovalara dönüşerek nüfusun yoğunlaşmasına neden olmuştur.
Ovaların verimli olması, yerüstü ve yeraltı su olanaklarının fazla bulunması nedeni ile buradaki yaşamı cazip hale getirmiştir. Deprem kuşaklarındaki bu canlılık nüfusun artmasına paralel olarak hızlı bir kentleşmeye, endüstrileşmeye, ulaşım ağının genişlemesiyle yatırım olanaklarının artmasına neden olmuştur.
Bu durumun en iyi örneklerinden birisi olan Doğu Akdeniz Bölgesi depremsellik bakımdan oldukça karışık bir bölgedir. Sismik olarak aktif olan bu bölgede son yıllarda MTA Doğu Akdeniz Bölge Müdürlüğünün yapmış olduğu çalışmalarda (Jeofizik, Jeolojik, Jeomorfolojik) pek çok problemin çözüm beklediği görülmektedir.
Tarihsel deprem katalogları incelendiğinde, dünyada meydana gelmiş depremlerin yıkıcı ve en fazla can alıcı olanlarının önemli bir kısmının bölgemizde meydana geldiği görülür. Meydana gelen bu depremler sonucunda büyük can kayıpları olmuş, bir çok şehir yıkılmış ve nehirler yatak değiştirmiştir.
Bölgedeki sismik aktivitenin yüksek oluşu, bu bölgedeki tektonik hareketlerin günümüzde de devam ettiğini göstermektedir.
Bölgemizde meydana gelen depremlerin oluş zamanları ve yapmış oldukları tahribatlar, yıkımlar ve can kayıpları tarihi deprem kataloglarının verdiği bilgiler ışığında aşağıdaki şekilde saptanmıştır.
500, 526 yıllarında olan depremlerde Antakya ve Samandağını aynı anda yıkmış 100.000 ölü, 528 yılında 4.870 ölü, 995 depremiyle nehirler yatak değiştirmiştir. 859, 1759, 1822, 1854 yıllarında oluşan depremlerde büyük can kayıpları ve yıkım oluşmuş (60.000). 1872, 1896 depremleri ile Samandağı'nın 2/3'ü yıkılmıştır. M.Ö. 69 yılında meydana gelen depremde Antakya, Halep ve bazı Arap şehirleri aynı anda yıkılmış, yazılı tarihe göre 170.000 ölü olmuştur. M.S. 115, 148, 334 depremlerinde 40.000 ölü, M.S. 457, 525, 713, 748, 758, 775, 1092, 1098. 1158 tarihlerinde meydana gelen depremler sonucunda Hatay'da büyük yıkımlar olmuştur. 1114 depremi Adana, K.Maraş ve Mersin'de önemli tahribatlar yapmış (ölü sayısı belli değil), 524 tarihinde Kadirli, Ceyhan ve Misis'i yıkan depremde ölü sayısı belli değil, 561 depremi bölgemizde meydana gelmiş olup dönemin İstanbul olarak bilinen Anazorbos'ta çok büyük yıkımlara neden olmuş, bu kentin tarihten silinmesine neden olmuştur (ölü sayısı belli değildir). 1855 yılındaki depremde Tarsus'ta büyük yıkımlar olmuştur (ölü sayısı belli değil). 1872 Hatay depreminde 3000 binadan ancak 150 bina ayakta kalmış 1800 ölü, Adana ve Mersin'de önemli yıkımlara neden olan 1896 depremi olup bu depremde ölenlerin sayısı tarihe not düşürülmemiştir. 1908 Osmaniye depremi önemli derecede yıkımlara neden olmuştur. 1915 Misis, 1919 Adana, 1925 Adana depremleri ile bu kentte önemli hasarlar olmustur. 1926 Kepez, 1929 Adana, 1930 Adana-Misis, 1930 Samandağı depremleri bu kentlerimizde önemli hasarlar yapmıştır. 1932 Misis, 1933 Misis, 1936 Payas depremleri ile bu kentler önemli derecede etkilenmiştir. 1940 Antakya, 1941 İmamoğlu, 1942 Payas-Dörtyol depremleri bu kentleri etkilemiştir. 1944 Antakya, 1945'te Ceyhan-Misis'de meydana gelen depremde 2.500 binanın yıkılmasına ve 13 kişinin ölmesine neden olan bu deprem Kozan ve Adana'da ağır hasarlar yapmıştır. 1947 depremi Ceyhan, Misis ve Adana'da hasarlara yol açmıştır. 1951 yılında Iskenderun'da meydana gelen depremde 6 ölü, 10 yaralı ve 13 konutu yıkmıştır. 1952 yılında Misis-Adana'da meydana gelen depremde 10 kişi ölmüş, 179 bina yıkılmıs, 438 bina ağır hasar görmüştür. 1961 yılında meydana gelen deprem Adana, İskenderun ve Osmaniye'de şiddetli hissedilmiştir. 1962, 1964 yıllarındaki depremler Adana'da olmustur. 1965 Hatay, 1967 Kozan, Bahçe ve Andirin'da siddetli hissedilen deprem meydana gelmiştir. 1969 Adana ve Karaisali'da çok hissedilmiş depremden sonra 1993, 1994 yılında oluşan depremlerde Adana, Ceyhan ve Iskenderun şiddetli hissederek etkilenmiştir. En son 27 Haziran 1998 yılında meydana gelen depremde 146 kişi ölmüş, 11.000'e yakın evde, işyerinde ağır, orta hasarlar meydana gelmis, ve 1.300 konut ve işyeri yıkılmıştır.
Bölgemizde meydana gelen depremlerden en çok Antakya sonra da Adana-Ceyhan etkilendiği görülmektedir
Bölgemiz sınırları içerisinde olan ve Türkiyenin, gerek bilimsel açidan ve gerekse yerleşim yerlerine yapmış olduğu etkiler gözönünde tutulursa en büyük fay zonlarindan birisi olan Doğu Anadolu Fay Zonunun tarih boyunca meydana getirdiği depremler ve bölgemize olan etkisi aşağıdakı şekilde açıkça görülmektedir.
Tablo 2 : Tarihsel dönemde bölgemizde etkili olan depremler (M.Ö.2100-M.S.1900).
OLUŞUM ZAMANI
|
KOORDİNAT
|
ŞİDDET
|
OLUŞUM YERİ
|
M. O. 69
|
36.25°K-
|
IX
|
ANTAKYA, SURIYE
|
245
|
36.25°K-36.10°D
|
X
|
ANTAKYA
|
334
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
ANTAKYA, BEYRUT, KIBRIS
|
14.09.458
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
ANTAKYA ve SURİYE'nin KUZEYİ
|
10. 09. 506
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
ANTAKYA, SAMANDAĞ
|
524
|
37.20°K-35.90°D
|
VIII+
|
ANAZARBA, CEYHAN-ADANA
|
29. 05. 526
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
ANTAKYA, SAMANDAĞ
|
29. 11.529
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
ANTAKYA
|
561
|
37.20°K-35.90°D
|
VIII+
|
ANAZARBA, CEYHAN-ADANA, ANTAKYA
|
30. 09. 587
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
ANTAKYA (60.000 ölü)
|
08. 04. 859
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
ANTAKYA, LAZKIYE
|
867
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
ANTAKYA
|
10.08.1114
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
CEYHAN, ANTAKYA, MARAŞ (Tsunami)
|
1268
|
36.50°K-35.50°D
|
IX
|
KOZAN. CEYHAN (60.000 öfu)
|
13.08.1822
|
37.35°K-35.80°D
|
X
|
ANTAKYA, ISKENDERUN (20.000)
|
02.04.1872
|
36.40°K-36.20°D
|
IX
|
ANTAKYA, SAMANDAĞ (1 .800 ölü)
|
31.03.1893
|
36.25°K-36.10°D
|
IX
|
MALATYA (469 ölü)
|
Özet olarak, Doğu Akdeniz Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde kalan iller ve bunlara bağlı olan ilçe, kasaba ve köyler sırası ile 1. 2. ve 3. dereceden deprem bölgeleridir. MTA Doğu Akdeniz Bölge Müdürlüğü'nün bölge sınırları içerisinde yapmış olduğu ve halende sürdürmekte olduğu bir çok proje ile yeni yerleşim yerleri planlanarak yöre halkına faydalı çalışmalarını sürdürmektedir. |